17 Ocak 2012 Salı

Wicked, Once Upon A Time, Bizim Kafenin Kızları


  Glee'den Defying Gravity

 Something has changed within meSomething is not the sameI'm through with playing by the rulesOf someone else's game...Defying Gravity aslında Broadway müzikali Wicked'den bir parça. 
Tony ödüllerinde sahnelenen performans için buraya bakabilirsiniz.
Glee'de söylenen çoğu şarkı için "Glee versiyonu daha iyi" kalıbı kullanılır(tabii benim gibi Gleekolikler tarafından kullanılır bu cümle ve çoğu sefer haklıyızdır :) ). Ama bu sefer Wicked müzikalindeki muhteşem performanslarıyla Idina Menzel ve Kristin Chenoweth bu cümleyi kurmamı engelliyor. Yine de büyük bir not ikiside Glee'nin kıdemli konuk oyuncularıdır!







  Hazır Oz'un cadılarından bahsetmeye başlamışken başka bir masal kahramanına Pamuk Prensese ve 
diğerlerine geçelim. Daha doğrusu Once Upon A Time demeye...



Once Upon A Time dizisine iki gün önce başladım ve şimdiye kadar türkçeye çevrilmiş bütün bölümlerini izledim. Tam bir bağımlılık yapan bu büyülü dizinin konusuna gelirsek;
Baş kahramanımız, yalnız kurt Emma Swan'ın 28. yaş gününde kapısını küçük bir delikanlı çalar. Bu çocuk, ki adı Henry, kendisinin Emma'nın yıllar önce evlatlık verdiği oğlu olduğunu ve Emma'nın yardımına ihtiyacı olduğunu söyler. Emma'yı yaşadığı yere Storybrooke kasabasına götüren Henry, ona bir hikaye anlatır. Henry, Emma'nın Pamuk Prenses ve yakışıklı Prensin kızı olduğunu, onların Korkunç Cadının laneti yüzünden bu kasabaya hapsolduklarını ve geçmişlerini hatırlamadıklarını söyler. Kasabaya hapsolmuş masal kahramanları yalnız onlar değildir; kırmızı başlıklı kız ve büyükannesi, külkedisi, Hansel, Gratel ve niceleri... Bunların hepsini elindeki masal kitabına dayanarak anlatan Henry onları kurtarabilecek tek kişinin Emma olduğunu söyler. Tabii Emma Henry'nin hiçbir dediğine inanmaz ancak Henry'nin iyi olduğuna inanana kadar kasabada kalmaya karar verir.


  Once Upon A Time beklediğimden sürükleyici ve kurgusu iyi bir dizi. Yaptıkları flashbackler akıllara gelen soruları yapbozun parçalarını birleştirirmişsiniz gibi cevaplıyor. Bence son dönemde yaşanan vampir, kurtadam sonra yine vampir, sonra yine kurtadam döngüsünden çıkmanın en iyi yolu bu dizi. Çünkü; farklı ama aynı zamanda tanıdık fantastik ögelere sahip. Ne de olsa çocukluğumuzda en çok güvendiğimiz ve sevdiğimiz şeylerin yani masal kahramanlarının hikayesi... 

  Veee gelelim Challenge ımın ilk kitabına; Bizim Kafenin Kızları'na;

  Bizim Kafenin Kızları yazar Laura Schaefer'ın ilk kitabı. Orjinal adı The Teashop Girls olan kitabın arka kapağı der ki;

  "Neden umursadığımız şeyler değişmek zorunda?"
Hayatın her döneminde, değişim, yaşanması gereken bir durumdur ama kimi zaman insan alıştıklarından da vazgeçmek istemez. 
  Annie Green için de "vazgeçmek" zor olur. İlk bakışta, çocukluğundan, arkadaşlarından, yerel bir işletme olan anneannesinin kafesinden vazgeçiş gibi görünen ama aslında sadece değişimin bir parçası olan farklılıkları kabul etmesi süreci onun için de sancılı geçer. 
  Büyüdüğünü, insanlar büyüdükçe ideallerinin değiştiğini, arkadaşların ya da dostların her daim bir arada olamayacaklarını, yeni dünya düzeninde büyük balığın küçük balığı sık sık yuttuğunu kabullenmesi... Çocukluk arkadaşlarıyla çaya hayran bir şekilde yetişen Annie, bütün çıkmazlarını ortaya dökerek kafesi ve geleneksel çay günleri için kızları bir arada tutmayı başarır.

  İşi gücü çay olan Annie, inanamayacağım bir şeyi başardı!
  Bana çayı sevdirdi!
  Evet, benim gibi bir kahve delisine çayı sevdirdi ya daha ne diyeyim size, aferin sana Annie. 



  Ne zamandır bloglarda görüp "Ay ne şeker bir şey bu alıp okuyayım bari" dediğim kitabı, D&R da 4 TL lik kitaplar arasında bulunca almamak gibi bir aptallık yapmadım elbette (ben de lafı ne dolandırıyorum di mi :) ). Aldığımada değmiş mi; elbette değmiş! Dışı ayrı içi ayrı şirin bir kitap bu. Öyküsünün yanı sıra içerisinde çok tatlı çizimler, çayla ilgili faydalı bilgiler ve eski çay kartlarının, reklamlarının fotoğrafları var. Zaten Epsilon Gençlik Kulübünden bir kitap okumayalı bayağı olmuştu. Bence kesinlikle siz de bir göz atmalısınız!

  Bu arada yazarın ikinci bir kitabı çıkmış; The Secret Ingredient. En yakın zamanda onu da okumak isterim. Şuradan da yazarın bloguna gidip çay sohbetlerini dinleyip, okuyabilirsiniz.

 En mükemmel çay – Annie green tarifi 
 Su kaynatın ama çok uzun süre kaynamasın.
 Su kaynadıktan sonra bir süre bekletin.
 Dolu dolu bir yemek kaşığı kadar en sevdiğiniz çay yapraklarını çaydanlığa koyarak üzerine     kaynattığınız suyu dökün.
 Yaprakların açılması ve demlenmesi için üç dakika bekleyin.
 Demlenen çayı önceden ısıttığınız ve en sevdiğiniz kupaya doldurun.
 Yudumlayın ve gülümseyin.



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder